GÜMRÜKTE UZLAŞMANIN ÖNEMİ
Uzlaşma, taraflardan her birinin kendi taleplerinden ödün vermesi sonucunda taraflar arasında varılan anlaşmadır. Gümrük mevzuatında uzlaşma konusunda herhangi bir ifade yok iken; ilk defa 25.02.2011 tarihi Resmî Gazete’de yayımlanan 6111 sayılı torba yasanın 137’nci maddesi ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 244’üncü maddesinin yeniden düzenlenmesi sonucunda gümrük mevzuatına girmiş, Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği’nin de 27.08.2011 tarihinde Resmî Gazete de yayımlanması ile birlikte “Uzlaşmaya konu olamayacak alacaklar” haricindeki alacaklar yönünden 31.08.2011 tarihinde uygulamaya başlanılmıştır.
Uzlaşma uygulamasından önce; yükümlü veya ceza muhatapları tarafından Gümrük İdarelerince tebliğ olunan ek tahakkuk ve para cezası kararlarına karşı, haklı itiraz gerekçelerinin bulunmaması durumunda itiraz edilmeyerek gümrük vergileri ödenmekte, para cezaları için ise 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 17/6 ncı maddesinde belirtilen peşin ödeme indiriminden yararlanılarak ödemeler yapılmakta idi.
Kişilerce, tebliğ olunan ek tahakkuk ve para cezası kararlarının haksız ve mesnetsiz olduğu, haklı itiraz gerekçelerinin olduğu düşünüldüğü hallerde Gümrük Kanunu’nun 242. maddesi gereğince kararı veren Gümrük İdaresinin bir üst makamına veya üst makam yoksa aynı makama verilen bir dilekçe ile itiraz edilmekte, itirazlardahaklı gerekçeler öne sürülse dahi bazen itiraz edenler lehine olumlu sonuçlanıp kararlar iptal edilmediğinden; itiraz edenler tarafından itirazlarının yeterince incelenmediği veya konunun İdareler tarafından farklı değerlendirildiği düşünüldüğünden, gümrük idaresi ile yükümlüler arasında ihtilaf oluşmasına ve idari yargı mercilerinde gümrük idaresi aleyhine çok sayıda dava açılmasına neden olunmakta idi.
Uzlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten önce İdari yargı mercilerinde gümrük idarelerinin kaybettiği dava sayıları ile lehine olan dava sayıları karşılaştırıldığında, idare tarafından kaybedilen dava sayısının daha fazla olduğu bilinmektedir. Davaların kaybedilmesi durumunda Gümrük İdaresi tarafından ödenen avukatlık ücreti ve yargılama giderleri ile iş ve zaman kayıpları dikkate alındığında uzlaşmanın önemi ortaya çıkmaktadır.
Yükümlü veya ceza muhatapları tarafından yapılan uzlaşma başvurularının bir bölümüne uzlaşma başvurusu yerine itiraz edilmesi durumunda haklı itiraz gerekçeleri nedeniyle gümrük idaresinde veya idari yargıda lehlerine sonuç alınması muhtemel iken; itiraz yoluna başvurmayıp uzlaşma yolunu seçtikleri dikkate alındığında, bir miktar vergi veya ceza ödemiş olsalar dahi, Gümrük İdaresi ile ihtilaf oluşmaması için itiraz veya idari yargıda dava yoluna gitmedikleri veya davanın kaybedilme ihtimali nedeniyle riske girmemek adına çoğunlukla uzlaşma yolunu seçtikleri değerlendirilmektedir.
Diğer taraftan, Gümrük Uzlaşma Yönetmeliğinin 19/2 maddesindeki hükümler gereğince, Onaylanmış Kişi Statüsüne ilişkin Gümrük Yönetmeliğinin 23’üncü maddesinde ve Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsüne ilişkin Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinin 5 inci maddesinde belirtilen para cezası kararları sayısının uygulamada dikkate alınmaması nedeniyle itiraz yolu yerine uzlaşma yolunun seçilmesinde tercih nedeni olmaktadır.
Bölge Müdürlüklerine yapılan itiraz sayıları ile uzlaşma başvuru sayıları karşılaştırıldığında, bu oranın uzlaşma lehine çok fazla olduğu uzlaşma görüşmelerinin yapıldığı bekleme salonlarındaki yoğunluktan anlaşılmaktadır.
Gümrük İdareleri tarafından bakıldığında ise; İtiraz yerine uzlaşma talep edilmesinin çok sayıda ihtilaf oluşmasını engellediği, itiraz aşamasındaki dosya incelenmesi ve karar düzenlenmesi işlemlerini azalttığı, itirazın reddi halinde İdari Yargıda İdare aleyhine açılması muhtemel davalar için cevap dilekçeleri ve davanın takibi için yoğun bir şekilde emek ve zaman harcamaya gerek kalmayacağından, tercihnedeni olması ve uzlaşmanın vaki olması yönünde tarafların olumlu yaklaşım ve katkı sağlamaları beklenmektedir.
Uzlaşma başvuru sayısının çok olması, yükümlüler veya ceza muhatapları tarafından itiraz başvurusundan önce tercih edilen bir yol olmasına rağmen başvuru yapan kişileri tatmin etmediği söylenebilir. Çünkü uzlaşmaların tamamına yakını olumlu olarak sonuçlanmamaktadır. Gümrük Kanunu’nun 244 üncü maddesinde “ gümrük vergileri alacakları” ifadesi ve ayrıca Gümrük Uzlaşma Yönetmeliğinin 5 inci maddesinde “EK -1’ de yer alan gümrük vergileri “ ifadesi çok açık ve kesin hükümler ifade etmesine rağmen, yine de uygulamada vergiler için uzlaşma başvurusu olsa dahi Gümrük İdarelerince yalnızca para cezalarına ilişkin olarak uzlaşma yapıldığından gümrük vergileri yönünden indirim yapılarak uzlaşmaya varıldığına ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, Uzlaşma görüşmelerinde uzlaşma Komisyonu üyelerinin benzer dosyalarda uygulanan oranın emsal alınmasında ısrarcı olmaları yerine, uzlaşma dosyalarının incelenerek uzlaşmanın vaki olmaması halinde yapılacak itirazlarda veya İdari Yargı yoluna gidilmesi halinde Gümrük İdaresinin davayı kaybetme olasılığınınfazla olduğu muhtemel dosyalar için Hazine kaybına neden olunmaması adına önceki emsallere bağlı kalınmaksızın uzlaşmaya gidilmesinde yarar görülmektedir.
Uzlaşma görüşmelerinde özellikle Gümrük Kanunu 241/1 maddesi uyarınca düzenlenen para cezaları için bazı Bölge Müdürlüklerinde standart bir oran belirlenmektedir. Çok kalemden oluşan beyannamelerde çeşitli nedenlerle yapılan redreseler sonucunda her bir kalem için ayrı ayrıGümrük Kanununun 241/1 inci maddesi uygulanmakta olup, Komisyon tarafından da aynı standart oran üzerinden uzlaşılması beklendiğinden görüşmeler uzamakta, bir beyannamedeki aynı usulsüzlük için birden fazla sayıda ceza uygulanmış dosyalar için uzlaşma talep edenler tarafından daha fazla indirim beklenmektedir.
Muhtelif zamanlarda çıkarılan Yeniden Yapılandırmaya ilişkin Kanunlarda belirtiler hükümler gerince vergi aslının ödenmesi halinde para cezalarının bir bölümünden veya tamamının tahsilinden vazgeçilmektedir. Uzlaşma görüşmelerinin olumlu sonuçlanması ve uzlaşma sonucuna göre tahsilatın da zamanında yapılması nedeniyle yeniden yapılandırma uygulamasına gerek kalmaksızın bütçeye önemli bir gelir kazandırılmaktadır. Aksi halde oluşacak ihtilaf nedeniyle davalar sonuçlanıncaya kadar tahsilat yapılamayacaktır. Bu nedenle uzlaşma kısa sürede tahsilatın gerçekleşmesi açısından da çok önemlidir.
Ayrıca, Gümrük İdarelerinde yapılan uzlaşma sonuçlarına göre belirlenen miktarların, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığında yapılan uzlaşmalar sonucunda belirlenen miktarların çok üzerinde olduğu da her iki Kurumda uzlaşmaya katılmış olan kişiler tarafından ifade edilmektedir.
Uzlaşma görüşmelerinin çok büyük bir bölümü uzlaşma ile sonuçlanmakla birlikte, zaman zaman uzlaşmanın vaki olmadığı durumlarda dahi uzlaşma yönetmeliğinin 16/6 ncı maddesinden yararlanılarak Gümrük Kanunu’nun 242 nci maddesine göre yapılması gereken itirazdan vazgeçilerek itiraz süresi bitimine kadar Komisyonun nihai teklifini kabul ettiğini belirten dilekçeyi Gümrük İdaresine vererek uzlaşma vaki olmuş gibi, uzlaşma görüşmesi sonucundaki olumsuzluk daha sonra giderilmekte ve durum uzlaşma sonucuna olumlu olarak yansımaktadır.
Netice olarak, uzlaşma kavramının ve uzlaşma hükümlerinin geç bile olsa gümrük mevzuatına girmiş olması taraflar için faydalı olmuştur. Zaman içerisinde tarafların olumu yaklaşımları ve katkıları ile daha da gelişerek diğer Kanunlara göre çok ağır oluğu değerlendirilen vergi farkının 3 katı veya gümrüklenmiş değer üzerinden alınan cezalar için oluşan ihtilafları azaltacaktır.