GÜMRÜK KANUNU 234/3 UYGULAMA FARKLILIKLARI
Bilindiği üzere, hatalı veya eksik gümrük beyanlarına uygulanacak cezalar, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234 ila 241 maddelerinde yer almaktadır. Bu cezaların uygulama usul ve esasları da bu kanun ile beraber yönetmelik ve genelgeler kapsamında düzenlenmiştir
Cezalara ait bu kanun maddelerinden mükellefler açısından en avantajlı olanı da “Cezaya konu aykırılıklar, gümrük idaresince tespit edilmesinden önce beyan sahibince bildirilmesi durumunda söz konusu cezalar yüzde on nispetinde uygulanır.” ibaresinin yer aldığı 234.maddenin 3.fıkrasıdır. Bu yazımızda, son zamanlarda gümrük idarelerinde bu fıkranın uygulanmasına dair yaşanan uygulama farklılıklarına değinmeye çalışacağız.
Gümrükler Genel Müdürlüğü 23.04.2014 tarih ve 28885552 sayılı yazılarında “ Bir firmanın bir gümrük idaresinde gerçekleştirdiği işleme ilişkin aykırılığın söz konusu gümrük idaresince tespit edilmesi sonrasında, başka bir gümrük idaresinde gerçekleştirdiği aynı tür aykırılık içeren işlemi için bu gümrük idaresine sanki anılan aykırılığı kendisi tespit etmiş gibi bahse konu Kanunun 234 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükmünün tatbik edilmesi için başvurduğu, başvurulan gümrük idaresince de aykırılığı tespit eden gümrük idaresince yapılan tespitten haberdar olunmadığı için firmanın bu talebinin uygun karşılanarak 234/3 tatbiki gerçekleştirildiği anlaşıldığından bu suistimalin önüne geçilmesi açısından, 234/3 kapsamında yapılan başvurularda mutlak surette diğer bağlantı idarelerinizde ve/veya diğer Bölge Müdürlükleri ve bağlantılarında aynı konudaki aykırılığa ilişkin, son 6 ay içerisinde, başvuru yapan firma için bir tespit yapılıp yapılmadığının ivedilikle araştırılması ve böyle bir tespit yapılmış olduğunun anlaşılması halinde bu firmaya Gümrük Kanunu’nun 234 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükmünün tatbik edilmemesi gerektiği” belirtilmiştir. Bu yazıdan da anlaşılacağı üzere öncelikle idare tarafından yapılmış olan bir tespitin olması uygulama açısından çok büyük önem arz etmektedir. Bu yazıya istinaden gümrük idarelerinde uygulama farklılıkları olduğu anlaşıldığından konuya açıklık getirmek açısından Gümrükler Genel Müdürlüğü 23.11.2015 tarihli ve 11911354 sayılı yazılarında konuya daha da açıklık getirerek özellikle ‘’aynı konuda ki aykırılık’ ibaresinin ne şekilde değerlendirilmesi gerektiğini açıklayarak, bir işlemin aynı konuda ki aykırılık olarak değerlendirilebilmesi için; Aynı veya farklı gümrük idarelerinde ifa edilen gümrük işlemlerine ilişkin aynı ticari işlemin parçası olup olmadığının, aynı tespit kapsamında yapılan işlemin parçası olup olmadığının veya yükümlü tarafından süreklilik arz eden eksik beyan şeklinde tezahür edip etmediğinin iyi incelenerek bu kapsama giren işlemleri kapsayan 234/3 başvurularının kabul edilmemesi gerektiğini belirtmiştir.
Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün yukarıda belirttiğimiz yazılarına rağmen, halen gümrük idarelerinde Gümrük Kanunu’nun 234/3 maddesinin uygulanmasında sorun yaşandığı görülmektedir. Özellikle mükelleflerin kendi iç denetimi veya sonradan kontrollerinde yaptıkları tespitlerinde, GK 234/3 kapsamında yaptıkları başvurular, son 6 ay içerisinde aynı konuda GK.234/3 kapsamında yapmış oldukları bir başvuru var ise yeni başvuru GK234/3 kapsamından çıkarılarak GK.234/1 uygulanmaktadır. Bu başvuruların reddedilebilmesi için, öncelikle aynı konuda gümrük idarelerinin bir tespitinin olması ve yapılan başvuruların aynı ticari işlemin bir parçası olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir. Bu tespitler yapılmadan benzer konuda son 6 ay içerisinde başvurunuz var diyerek mükelleflerin GK.234/3 başvurularının reddedilmesinin, yanlış bir uygulama olduğu düşüncesindeyiz. Bilindiği üzere, YYS sahibi firmaların faaliyet raporu kapsamında yaptıkları veya danışmanlarına yaptırdıkları sonradan kontroller ile firmaların kendi iç denetim birimlerince yapılan incelemelerin amacı, eksik veya yanlış yapılan gümrük işlemlerinin tespit edilmesi, tespit edilen bu hata ve eksikliklerin önlenmesi, yapılan tespitlere göre gümrük işlemlerinin düzeltilmesi ve bu düzeltme esnasında oluşan cezalar var ise bu cezaların GK.234/3 kapsamında ödenmesidir.
Firmalar, işlem hacmine göre kontrol ettikleri beyanname sayılarına bağlı olarak 6 ay içerisinde konusu aynı ancak ticari işlem olarak farklı beyannamelerde eksik veya yanlışlık tespit edebilmektedirler. Bu beyannameler için GK.234/3 kapsamında başvuru yapıldığında ilk yapılan tespit üzerinden 6 ay geçmemişse ve tespitin konusu aynı ise (navlun eksiği, kıymet eksiği, vergi eksiği vs.) son 6 ay içerisinde aynı konudan düzeltme talebi olduğundan bahisle firma tarafından yapılan GK.234/3 kapsamı başvuru kabul edilmeyerek GK.234/1 uygulanmaktadır.
Örneğin, bir firma yapmış olduğu sonradan kontrol neticesinde bir ithalat işlemine ait navlun tutarını eksik beyan ettiğini tespit etmiş ve GK.234/3 kapsamında başvuru yaparak ilgili beyannamede navlunun düzeltilmesini talep etmiştir. Gerekli düzeltmeler yapılarak firmaya GK234/3 madde kapsamında ceza kararı düzenlenmiş ve tebliğ edilmiştir. Firma ilgili ceza kararını ödemiş ve tespite ilişkin işlem tamamlanmıştır. Firma 2 ay sonraki tespitlerinde yine bir ithalat işleminde navlun tutarının eksik ödendiğini tespit etmiş ve yine GK.234/3 kapsamında gümrük idaresine düzeltme talebinde bulunmuştur. İdare, ilgili firmanın navlun konusunda 2 ay önce de bir talebinin GK.234/3 kapsamında düzeltildiğini, bu düzeltme üzerinden 6 ay geçmediği için, yeni başvuruyu GK.234/3 kapsamında değerlendiremeyeceklerini bu sebeple beyannamede ki düzeltmenin GK.234/1 kapsamında yapılacağını belirtmektedir.
Öncelikle mükellefin başvurusunun reddedilebilmesi için, başvuruya konu işlem konusunda gümrük idaresinin veya müfettişlik makamının bir tespitinin olması ve bu başvuruya konu işlemin de bu tespitin bir parçası olması gerekmektedir. İdarenin kendisinin bir tespitinin olmadığı konu da mükellefin başvurusunu son 6 ay içerisinde zaten aynı konudan bir başvurunuz var diyerek kabul etmemesi, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün yazıları ile temelden örtüşmemektedir. Bu konuda ki başvuruların, süreklilik arz eden eksik beyan olarak değerlendirilip ret edildiği konusunda bazı görüşler olsa da eksik veya hatalı beyanın süreklilik arz eden eksiklik olarak değerlendirilmesi için, ilgili firmaların belli dönemlerde ki ithalat- ihracat işlem hacimlerinin göz önünde bulundurulması ve hata veya eksiğin zaman aralığı olmadan sürekli olarak gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
Bu yanlış uygulama sebebiyle mükellef, yapmış olduğu aynı konuda ki eksik veya hatalı beyan tespitlerini düzeltmek için, ilk başvuru tarihi itibariyle 6 ay beklemek durumunda kalmaktadır. Bu durum sebebiyle de hem kanunun kendilerine vermiş oldukları cezai indirim hakkını kullanamamakta hem de gümrük idaresi, alması gereken bir vergiyi zamanında alamayarak 6 ay sonrasında tahsil etmek durumunda kalmaktadır. Ayrıca bu uygulama nedeniyle, firmaların kendi denetim ve tespit süreçlerinin bir amacı olan, indirimli ceza maddelerinden yararlanma hakları sekteye uğramaktadır.
Sonuç olarak; yukarıda zikredilen mevzuat hükümlerinin mükellef aleyhine yorumlanmak suretiyle uygulanmaz hale gelmesi piyasa bozukluğuna neden olduğundan, mükellefin yararına olan 234/3 müessesinin daha işlerlik kazanmasının amaçlanması gerektiği kanaatindeyiz.